Tel: 0 224 239 65 06 - 0 224 239 65 07 - 0 224 239 53 35 Gsm: 0 530 875 14 79
“Bel ve Boyun Fıtığı hastalarının%98’i ameliyatsız yöntemlerle iyileşmekte olup,
ameliyat sadece hastaların %1-2’sinde gerekmektedir.”

STRES İNKONTİNANS (Stres tipi idrar kaçırma) TEDAVİSİ

Halk arasında leğen kemiği olarak bilinen pelvis kemiğinin tabanında yer alan işeme, dışkılama ve cinsel fonksiyonlarda önemli görevleri bulunan pelvik taban kaslarının zayıflığı durumunda idrar kaçırma, idrar kesesi-rahim sarkmaları, makat bölgesi fonksiyon bozuklukları yada cinsel işlev bozuklukları görülebilmektedir .

Uluslararası Kontinans Topluluğu(ICS)’nun tanımına göre stres tipi idrar kaçırma (inkontinans); objektif olarak gösterilebilen, sosyal ve hijyenik problemleri beraberinde getiren istemsiz idrar kaçırma durumudur.Kadınlarda erkeklerden daha sıktır ve her yaştaki kadını etkileyebilir.Kadınlarda üriner idrar kaçırmanın en yaygın şekli; öksürme, gülme, ağır kaldırma gibi aktiviteler esnasında istemsiz idrar kaçırma olarak bilinen ‘’stres tipi idrar kaçırması’’dır.Buradaki stres kelimesi psikolojik değil ,fiziksel anlamda olup pelvik taban kaslarının güçsüzlüğüne bağlı olarak idrar geldiğindeki basıncı karşılama yetersizliğini ifade eder.Özellikle kadınlarda hamilelik ve doğumlara bağlı pelvik tabandaki kas güçsüzlükleri  idrar kaçırmaya sebep olmaktadır. Aynı zamanda uzun süre tuvalet tutulması da iyi bir şey olmayıp ,kasların devamlı kasılmış halde kalması özellikle çalışan kişilerde kabızlığa neden olabilmektedir. Vaginal doğum sonrasında idrar kaçırma şikayeti oranı, sezeryan doğuma göre daha fazla olmaktadır.Ayrıca  kadınlarda menopoz sonrası azalan östrojen seviyesi ile pelvik taban kaslarında zayıflık meydana gelebilmekte ,idrar kaçırma ve idrar kesesi-rahim sarkmaları olabilmekte, erkeklerde ise özellikle prostat cerrahileri sonrasında idrar kaçırma ve dışkı kaçırma problemi ile çok sık karşılaşılabilmektedir.

Detaylı bir muayene ve şikayetlere bağlı olarak yapılacak testlerin incelenmesinden sonra altta yatan bir enfeksiyon ya da başka bir hastalığın olmadığından emin olunduktan sonra hasta pelvik taban rehabilitasyonuna alınmaktadır. Pelvik taban egzersizleri ilk kez 1948 yılında Arnold Kegel tarafından tanımlanmıştır.Kegel egzersizleri ,idrar kesesi ve barsakların kontrolünü düzenler.Prostat ameliyatı ve doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır. Orgazmik potansiyeli ve seksüel hissi arttırır.Egzersiz programına düzenli olarak en az 6 ile 8 hafta devam etmeli ve belirli bir tonusa ulaşınca da bırakılmayıp ömür boyu yapılmalıdır .Birçok klinik araştırmada idrar kaçırması olan hastalarda rehabilitasyon uygulamalarıyla yaşam kalitesinin, psikososyal sağlığın düzeldiği bildirilmiştir.

Pelvik taban bozukluklarının tedavisindeki en önemli unsur hasta eğitimi olup bu noktada, hastaların pelvik taban farkındalığını artırmaları, egzersizlerini düzenli olarak sürdürmeleri ve bunu yaşam biçimi haline getirmeleri son derece önemlidir. İdrar kaçırmada ameliyat dışı tedaviler oldukça başarılıdır. Pelvik taban egzersizleri, idrar kaçırmasında önerilen iyi bir tedavi yöntemidir.Ancak pelvik ameliyatlar ,obezite ve hipermobilite tedaviyi olumsuz etkilemektedir..Bu egzersizleri hastanede yada evde yapanlar arasında da iyileşme açısından fark bulunmuştur.Evde yapanlar arasında iyileşme daha az görülmüştür. Bu nedenle  bu egzersizlerin bir fizyoterapist yada medikal egzersiz uzmanı eşliğinde yapılması çok daha fazla fayda sağlamaktadır.